En'lerin Kenti Dubai




Mayıs ayında Dubai'ye gitme fırsatım oldu. Muhtemelen yolumu bir şekilde tekrar oralara düşüreceğim ama bu kez ocak-şubat aylarından birini seçmek daha mantıklı olacak sanırım. Mayıs ayında cehennem ötesi bir sıcak vardı acaba ağustos ayında ne yapar bu insanlar diye düşünmeden edemiyorum. Gelelim geziden notlara...


Metrelerce geniş bu plajda denize ulaşma için insan yorulsa da görüntüsü harika!









Develer turistik amaçlı oradalar isteyenler ücret karşılığı binip mini bir plaj turu yapabiliyorlar ancak biz fotoğrafla yetinmeyi tercih ettik:)




Pırıl pırıl...









Fotoğraf karesine sığdırmakta zorlandığımız Burj Khalifa şu an için dünyanın en yüksek gökdeleni olma özelliğine sahip. Bir çok en'lere sahip olan bu şehirde dünyanın en büyük alışveriş merkezi olan Dubai Mall alışveriş merkezi alanında bulunuyor. Yani burayı gezebilmek için öncelikle bu alışveriş merkezine girip yolu doğrultmak gerekli. Dediklerine göre Araplar önceden çöllerde hep yollarını kaybettiklerinden bazı alışkanlıklarını modern hayatlarına adapte etmişler. o nedenle bu şehirde kaybolmaktan korkmayın.
Gideceğiniz her yerde insanlar önce size bir harita veriyorlar.
Aynı şekilde tüm alışveriş merkezlerinde de çılgıncasına harita ve yönlendirme panoları mevcut.



Biz gezi turu otobüsüyle 2 gün boyunca şehri deli gibi gezdik. Burj El Arap durağında inmektense ona uzaktan bakmayı tercih ettik. Dışarıdan bakınca yelkene benzeyen bu otel dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli olarak oldukça sükse yapmıştı.


Tertemiz ve oldukça bakımlı yollar...



Sıcaktan kendin korumak için pek çok insan böyle sarılıp sarmalanıyor.  Hayatım boyunca kullandığım güneş kreminin toplamını burada 1 hafta içinde tüketmişimdir heralde. Bu arada dışarısının kavurucu sıcaklığından bunalmış olan bu insanlar iç mekanları da öldüresiye soğuk tutuyor.Evet böylesine sıcak bir ülkeye geliyor olabilirsiniz ancak yanınızda bir hırka bulundursanız fena olmaz.

Okula giden çocuklar.




  Yolda hoş bir sürprizle karşılaştık. Muhteşem Yüzyıl Dizisi oralarda da gösterime başlamak üzere olmalıydı ki her yerde delicesine reklamı vardı.





Yapay palmiye adasının ucunda bulunan Atlantis'e yolculuğumuz.



Ulaşmak için çaktırmadan bir su altı tüneline dalıp çıkıyoruz. Atlantis'te kocaman bir aqua park bulunmakta biz buraya günün sonunda ulaştığımız için içeriye giriş kapanmıştı ancak kesinlikle eğlenilmesi gereken bir yer:)



Atlantis içerisinde dev bir akvaryum bulunmakta. Akvaryum deyip geçmeyin sadece burayı gezmek bile oldukça vakit alıyor. Hem dinlenmek hemde daha rahat izleme için yerde minderler bulunuyor.



Deniz anaları...



 Koca koca balıklar insanın üstüne üstüne gelirken insan bir an ürperiyor.


Tamamını fotoğraf karesine sığdıramadığımız dev akvaryum kimbilir benim kaç katımdır.





Şehrin çok büyük bir kısmı gökdelenlerle kaplı olsa da tabiki eski yerleşim yerleride mevcut. Bizi kapalı çarşıyı andıran bir çarşısı bulunmakta hemde bizim buradaki esnafa oldukça benzer insanlar var burada:) Hediyelik eşyalarımızın bir kısmını buradan aldık.İpek şallar, kaftanlar,kara çarşaflar pek çok şey var burada.


İşimiz bitince sandal tipi bir araçla kanalın karşısına geçiyoruz. Şehir merkezi oldukça geniş.


Biz kılık kıyafet konusunda hiç bir sorun yaşamadık ancak bir alışveriş merkezi girişinde biraz kapalı giyinmek gerektiğine dair böyle bir uyarı mevcuttu. Ancak buna takılan kimseyi görmedim.



Dip Not: Mayıs 2012'de gittiğim bu geziyi Eylül 2017'de tazeledim ve şehrin çok değiştiğini gördüm. Expo 2020'ye hazırlanan Dubai o zamana kadar büyük bir hızla değişmeye devam edecek gibi görünüyor. Şeyh Muhammed Expo zamanında şehirde bir tek vinç bile görünmeyecek dedi ama hadi bakalım.

Yorumlar