Volendam

Hayatımda gördüğüm en güzel kasabaydı Volendam... Masal gibi bir yer.  Bazen gözlerimi kapatıp orada olduğumu hayal ederim o derece huzurlu bir yer. Hollanda'da bulunan balıkçı kasabası aslında.



Beklentinizi çok yüksek tutup giderseniz hayal kırıklığı olabilir tabi ama bu masalsı şirin kasaba 20. yüzyılda da ressamlar tarafından inziva köşesi olarak kullanılmış. Picasso, Renoir gibi ünlü ressamların da bir bildiği vardı herhalde.

Burada sokak lezzetlerini denemelisiniz. Fish&chips ikilisi herkesin olmazsa olmaz listesinde yer alıyor zaten, karnımız doyduysa birde Belgian Waffle denemelisiniz. Mevsimine göre taze meyveler ile kendi tarzınızı yaratmakta özgürsünüz.

Hiç beklemediğim şekilde beni kendine hayran bırakan bu sevimli kasaba yeme-içme konusunda da oldukça memnun bıraktı bizi. Sahilde sevimli kafeteryalar ve harika bir manzara..

Bu arada söylemeyi unuttum sahilde her ne yiyorsanız biraz dikkatli olmak gerekiyor, koca koca balıkçı kuşları var buralarda ne bulsalar yiyorlar veya tadına bakmak istiyorlar.



Bu tatlış kasabadan peynir alışverişi de yapabilirsiniz. Türkiye'de çok daha pahalı olan peynirler tabiki kendi memlektinde çok daha hesaplı.

Şu güzelliklere bakar mısınız?

Sadece peynir değil tabiki hediyelik eşya dükkanları da var. Hollanda hediyelerini buradan topluca almıştım hatta.
Hayatımda ilk defa bu kadar bahçe mobilyası kullanan insanlar, dolayısı ile harika evler gördüm. Hatta bir tanesinin bahçesinden ufak bir çocuk kanalda yaşayan kuğuları besliyordu. Bu benim için zirve noktası oldu. Evin bahçesinden kuğu besleyebilmek nedir yahu?

Bu arada buraya Central Station'dan tek otobüs ile gelip dönebilirsiniz. Ulaşım oldukça kolay ve Amsterdam'a yakın bir rota.  Bu kadar yakına geldiyseniz, görmeden dönmeyin derim.