Arkadaşlarla gezip tozup tıka basa yediğim zamanlardan inanılmaz keyif alıyorum.
Monoton iş günlerinden ve yapacak bir şey bulamadığımız hafta sonlarına harika bir ara verdik a dostlar.
Sizin yolunuzda Vefa- Süleymaniye taraflarına ne zamandır düşmüyor kimbilir, o zaman alternatif bir rota olsun ne dersiniz?
Bu gezi rotasının başlangıcı hafif ölçekli bir kahvaltı ile Beşiktaş taraflarında başlayabilir. (Karaköy'de hariha olur tabi)
Sonrasında tempolu bir yürüyüş ile Kabataş oradan tramvay ile Eminönü taraflarında indiğiniz andan itibaren başlamış oluyor. Elin turisti gelip çık çık fotoğraf çekiyor, tırım tırım geziyor bizim neyimiz eksik? E haydi o zaman biraz Mısır Çarşısı gezi ile ceplerimizi kuruyemiş ile doldurup aralardan yukarı çıkıyoruz. Eminönü hiç aklıma gelmeyen şeylerin satıldığı ve hiç ihtiyacım olmayan şeyleri aldığım genellikle nakit para geçen tuhaf bir dünya benim için. Yokuş yukarı çıkarken insanların yıllardan beri burada yaşıyor oluşunu düşüyorum...
Bizim durağımız ve hedefimiz Tarihi Vefa Bozacısı... Normalde boza içmeyen bir insan olarak fırsatım olursa senede bir iki kez buraya gelir ve boza içerim yani yerim desem daha mantıklı galiba çünkü aşırı yoğun kıvamlı olan bu bozanın yanında zaten kaşık da veriyorlar. Bu ufak dükkanın içini ve atmosferini her zaman etkileyici bulmuşumdur. Karşıda bulunan dükkandan leblebiyi ayrıca almanız gerektiğini hatırlatalım bu arada. Biraz dinlendikten sonra gezmeye devam...
Ara sokaklardan Kapalı Çarşı'ya ulaşıp biraz çarşı biraz sahaf turu yaptıktan sonra rotamız Süleymaniye Cami. Cami civarına gelince meşhur Erzincanlı Ali Baba'nın yan yana bir sürü yeri var burada. Kuru fasülyesi inanılmaz meşhur, ben yoğurdunu daha çok tavsiye ederim bu arada 😋
Akşam yemeği için güzel ve her zamankinden farklı bir opsiyon... Yemek sonrası Süleymaniye Cami'nin avlusundan manzaraya dalıyoruz biz biraz. Caminin bahçesinin harika bir manzarası var bu arada. Kızlar buralarda çık çık fotoğraf çekip duruyor e tabi bizde çok farlı bir şey yapmadık aslında 😊
Caminin bu arka çıkışından ön sokaktaki kafelere geçtik biz. Zaten cami bahçesinden de görünüyor buralar inanılmaz güzel manzaralı terasları var. Nefis birer kahve ile günün keyfini taçlandırdık tabiki.
Panoramik İstanbul manzarası eşliğinde bir kahve için yolunuzu siz de buralara düşürün lütfen emin olun pişman olmayacaksınız 😊
Kahve keyfi sonrasında biz yürüyüş olsun diye tekrar Eminönü'ne indik ve biraz daha saçma sapan şeyler satın aldık 😂 Oradan midenizde hala yer varsa biz gidemedik ama aklınızda olsun Hafız Mustafa var. Hem Eminönü içinde hem Sirkeci'de yeri olan bu tatlıcı hayatımda yediğim en efsane muhallebileri yapıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder